Benim için en özel yanı: 10 Haziran 2017 gecesi ilk kez Moskova'ya gelip, 11 Haziran'da metro ile ilk geldiğim yer, ilk kahvaltı yaptığım yer oluşu.
Eski Arbat bir cadde. Türklere ve İstanbul' u bilenlere için bu caddeyi anlatmak kolay: Beyoğlu İstiklal caddesi ile çok benzer. Tek cadde, sağlı sollu eski 2/3 katlı renkli binalar. Cadde boyu cafe ve restaurantlar, sokak şarkıcıları... Her geldiğimde İstiklal kokuyor. Hani şu özlediğimiz eski Beyoğlu İstiklal :( Şu sokaktaki şarkıcılar, en sevdiğim...
Hediyelik eşya dükkanları çok ve ünlü. Matruşkalar, magnetler, kürk şapkalar, porselen süsler... Yol boyu yapay pembe ağaçlar yapmışlar, gece ışıklandırma yapıyorlar. Heykeller, yol boyu dönem dönem açılan sergiler, yol boyu resim yapan ressam, sokak sanatçıları, Puşkin' in müzeye çevrilmiş evi ve karısıyla heykeli caddenin özellikleri...
Her türlü cafe ve restaurant olan caddede, fast foodculardan, özel et restaurantlarına, farklı ülkelerin mutfaklarına, kahve, pasta satan küçük mağazalara rastlamak mümkün, alternatif bol. Caddede ünlü Türk restaurantları da var. Türk turist rehberler de pek çok turizmci ve turist gibi turistleri buraya mutlaka getiriyorlar. Bu mekanların birinde Ferdi Tayfur dinlemişliğim var, o kadar Türk yani...
Caddeden Yeni Arbata, Kremline yürüyerek gitmek mümkün. Ve bence kesinlikle bu denenmeli...
Caddenin tarihine gelecek olursak: Şarkılara, şiirlere konu olmuşluğu var: "Oh Arbat, oh my Arbat! You are my religion," Şarkıdaki bu satır, Sovyet dönemi halk şarkıcısı ve şairi Bulat Okudzhava tarafından yazılmış. Onun için Arbat sokağı evrenin merkezi, Rusya'nın kalbi.
Arbat Moskova'nın hala yaşayan en eski caddelerinden biri. Arbat kelimesinin "banliyö" anlamına gelen "arbad" kelimesinden geldiği söylenmekte çünkü 15. yüzyılda şehir merkezi Kremlin surlarının içindedir ve çevresi banliyö olarak kabul edilmiştir. Tabi cadde ve bölge yüzyıllar boyu değişmiş. Başlangıçta zanaatkârlar ve tüccarların mekanı olan cadde, 18. yüzyılın sonlarında aristokrasinin gözde mekanı olmuş. En meşhur soylu aileler buraya yerleşmiş. Bu asil konaklardan birinde Alexander Pushkin ve eşi Natalie yaşamış, bu konak şu an müze halinde ve ayrıca caddede Pushkin ve Natalie'nin heykeli var. 19. yüzyılın sonlarında ise Arbat' ta çok sayıda şair, düşünür, müzisyen ve aktör yaşamış. 20. yüzyılda ise tramvay, metro, Yeni Arbat'ın inşaatı ile Arbat değişikliğe ve modernizme açılmış...
İşte basitce, kısaca da Arbat'ın tarihi...
Moskova' ya kısa süreli bir gezi planınız var ise öncelikli gezilecek yerler listesinde yer almasına gerek olmadığını düşündüğüm cadde benim için Arbat... Oysa bir başkası için ' Oh Arbat, oh my Arbat! You are my religion...'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder