Bumerang - Yazarkafe

18 Mayıs 2015 Pazartesi

3,5 tl ye mutluluk olur mu?

Bir Kadıköy günü...
Havalarin ısınmaya başladığı bahar değil artık yaz geldi diyebileceğimiz bu günlerde tek isteğim yürüyüş.  Ek gidayi sadece destek olarak iki öğün aldığımız bu zamanlarda, Alya Eda pusetinde de uyudugu için keyifle dışarı çıkıyoruz. Gerçi gelişen algısı, çevreyi incelemesi ile artık uykuya dalması birkaç ay oncesine göre oldukça zor oluyor ama yine de çok uykusu geldiyse dalıyor. Genelde kısa mesafe ve yakın çevrede aynı sokakta bir kaç kere yürüyerek yapıyorum yürüyüş ama bazen değişiklik iyi geliyor. Cuma günü bu degisiklige ihtiyacım vardı. Bebek cantami topladım ve bebek arabamizla yuruyerek kadikoy bahariye ye doğru yola çıktık. Yavaş yavaş vitrinleri izleyerek vitrinlerdeki nesneleri renkleri giysileri inceleyerek uzun  bir mesefa katettim. Kuaför ilanları,  dil kursu broşürleri , anketorler, promosyon yapmaya çalışan mağazalar günden geriye kalanlardan bir kısmı.  Torun gezdiren nineler dedeler, çılgın öğrenciler,  yaklaşan seçimle birlikte siyasi propagandacilar...ama asıl aklımda kalan bebek pusetini almış mutlu çift...giyimlerinden muhabbetlerine kadar çılgın olan öğrenciler...Bankta tek başına oturmuş guneslenen yaşlı Istanbul hanimefendisi teyze... Kadıköy doğumlu olan Alya Eda şanslı diye düşünmedim değil...Ve inşallah öyledir...Bahariyede çalışanlar vardı , selfie çubuğu satanlar vardi, heykel kılığına girmişler,  muzisyenler vardı ama dilenciler yoktu...
Kahve kokusu balık kokusu var Kadıköyde sarı lacivert Kadıköyde...
Yorulduk sonra bir fincan çay bir de kır pidesi alarak oturdum minik bir börekcide, halime sukrettim sevdiklerim sağ olduğu için sağlıklı olduğu için,  kızımla keyif yapabildiğim için,  3,5 tl yi harciyabildigim ve bu kadar paraya mutlu olabildiğim için...

10 Mayıs 2015 Pazar

Seni Seviyorum Anne

Bugün benim ilk anneler günüm...Alya Eda için ne hissettiğimi yazmayacağım...Minik prensesim benim dünyadaki en önemli en güzel hediyem...Hep söylüyorum sonsuz şükür sebebim o. Ama diğer şansım, diğer şükür sebebim ailem....Ve tabi anneler gününde annemi yazacağım. Hakkaten anne olunca anliyormussun bir çok şeyi...Annenin nasıl emek verdiğini sana...Sen de beni emzirken anneni düşünüp ağlamış mıydın? Sen de bana bakıp minik mucizem demiştin değil mi? Minik mucizen büyüdü sana minik mucize verdi...Sen de böyle top kafaliydin derken o günleri özlüyorsun değil mi? Annem seni çok özlüyorum...Allaha şükür sağsin sagliklisin varsın biraz mesefa olsun aramızda...Telefonun ucundaki varlığına şükürler olsun...
Benim annem tam bir vefakar cefakar anne...Gerçi bu kelimeler zaten anne olunca otomatik üzerine siniyor. Küçükken anlamak zordu neden her akşam 22 de uyuduğunu...oysa şimdi o kadar basit ki anlamak...ne kadar yordun kendini annem...okulda mükemmel öğrenciler yetiştirmeye çalış... eve gel bize yetiş, eve yetiş...Ben bir taneye bakamıyorum bak izindeyim bir de, sen bizi üçüz gibi nasıl büyüttün anne? O nasıl sabır, o nasıl güç o nasıl kalp anne? Annenin hakkı ödenmezmiş senin ki hiç ödenmez anne...
Hani seni kırıyorum ya bazen, bir tek sen çekersin o nazı biliyorum da ondan...Yoksa seni üzmemeliyim sana kıyamam annem affet      
İyi ki dogurmussun beni, iyi ki sen dogurmussun, iyi ki annem olmuşsun. Yeterince çok söylemedigim için de affet: SENİ SEVİYORUM

1 Mayıs 2015 Cuma

No Poo- Doğal dediler tutamadım kendimi

No poo (şampuansız) akımı ticari, kimyasal şampuan kullanmadan saç yıkama akımı.                      
Benim bu akımla tanışmam bir gazete haberi ile başladı. Doğallıktan yana ya es geçmem mümkün değildi. Ben zaten senelerdir evde yoğurdumu mayalarım, beyaz sabun hayatımdadır, kendim sabun parfüm deterjan vb yapmaya çabalamışımdır...Karbonat ve sirke genel temizlik malzemelerimdir. Hal böyle olunca araştırdım No poo akımını. Bu akımda şampuan kullanımı yok, kimyasallar yok. Saçınızı sadece suyla yıkıyorsunuz. Evet her seferinde sadece su. Maksimum yikamak için karbonatli su, durulamak için de sirkeli su kullanabilirsiniz. Saç tipinize yağlılık durumuna göre karbonatin miktarında değişiklik yapmanız gerekebiliyor. Saç bakımı için de yine bazı doğal yağlardan faydalanabiliniyor. Olur mu olmaz mı göreceğiz ancak dünyada bir çok takipçisi/ uygulayıcısı var. Kimyasallarin cildin yağ dengesini bozduğunu bu sebeple saçların daha çok yağlandığını daha sık yıkanmaya ihtiyacı olduğunu savunuyorlar ki bana hiç de mantıksız gelmiyor...
Hazır evde doğum iznindeyken denemenin tam zamanı diye düşünerek 10 gündür deniyorum. Henüz saçlarım ahenkle dans etmiyor klasik yağlı saçlarla geziyorum ama korkunç değil. Biraz koku var ama geçecek diye ümit ediyorum. Bunca kişi yalan söylüyor olamaz...Annem bitleneceksin dese de, bir dönem kuaföre gidemeyecek olsam da doğal olan candır sağlıktır diyerek denemeye değer diyorum...Bakalım saçlarım ahenkle dans edecek mi:)) Gelişmeleri de paylaşacağım... Sağlıklı kalın