Bumerang - Yazarkafe

29 Eylül 2018 Cumartesi

4 oldun, nicelerine....

Zamanın zalimliğine inat hep iyiki demeye çalış güzel gözlü kuzum benim...
İyi ki doğdun, sen de hep iyi doğmuşum diyebileceğin bir ömür yaşa inşallah.
Hep gül desem yalan olur, dünya o kadar güzel değil kızım ama çabuk geçsin acıların, az izi kalsın. Büyük acılar yaşama, çabuk atlat.
Hayat adil değilse de, sen çabuk öğren bunu, kabul et, direnme, isyan etme...
Huzurun olsun taaa kalbinin derinliklerinde...
Yanında oluruz elbet, aile kıymeti bil ama en çok kendine güven, kendini sev, güçlü ol. Tek başına zevk al yaşamaktan, biri olursa daha tatlı ama kimse olmazsa da güzel olsun hayat.
Güçlü derken yalnız olma ama savaşma da... Bağıra bağıra ağla bazen...İyi geliyor:) ama geçsin sonra... Her şeyi halletmek zorunda değilsin, hemen olmak zorunda değil her şey, umarım bunları bilir ya da çabuk öğrenirsin... 
Önce emeğin, sonra sevginin kıymetini bil. Emek ver ve sev çokça... 
Zorluklar yıldırmasın seni. Sen benim kızımsın, atlatamayacağın zorluk yok unutma güzel gözlüm, güzel kalplim, güzel ruhlum.... Hep elele, sarmaş dolaş olmak dileğiyle... Güzel ömrün olsun, pişmanlığın, keşken az olsun.
İyi ki doğurmuşum, iyi ki varsın. Çok şükür, binlerce şükür varlığına, sağlığına...

24 Eylül 2018 Pazartesi

Sanata Kalbini veren Sanat Güneşi: Zeki Müren...

Ölümünün 22. yılında Sanat Güneşimize bir yazı... Sonsuz saygım, sevgimle, keyifle... 
Şarkılarıyla büyüdüm, bana Türk Sanat Müziğini sevdiren dev... Öldükten sonra, uzun süre 6 Aralık doğumgününü takip ettim... Bu arada bu tarih 2012'den sonra da 'Türk Sanat Müziği Günü' olarak kutlanmaya başlandı.
Zeki Müren 1931' de Bursa'da doğdu. Müziğe olan ilgi ve yeteneğini babası küçük yaşta keşfetmiş ve eğitim ile de desteklemişti. Lise ve müzik eğitimi için kendi isteğiyle İstanbula gönderildi ve İstanbul Boğaziçi Lise' sini birincilikle bitirdi. Bu süreçte müzik konusunda bir çok eğitim de aldı. İlk bestesi 'zehretme bana hayatı cananım'ı 17 yaşında yaptı. 1950 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Süsleme bölümüne başladı. Aynı yıl İstanbul Radyosu'nun açtığı yarışmada birinci olarak, İstanbul Radyosu Sanatçıları arasına girdi. Daha sonra radyo programları, plaklar ile hızla üne kavuştu. İlki 1954 yılında 'beklenen şarkı' olmak üzere 19 filmde oynadı.
Kendine has sesi ve yorumu haricinde, kendi tasarladığı gösterişli kıyafetleri, sahne şovları, tiyatral yeteneği ile her anlamda haketti 'Sanat güneşi' ünvanını...
1965'te bir şiir kitabı yayınlandı.
1970lerde televizyon dünyasının vazgeçilmeziydi...
1969'da Aspendos'ta verdiği konser sonrası 'müziğin paşası' olarak anıldı.
1991'de Devlet Sanatçısı seçildi.
600 den fazla plak ve kaseti, 300 e yakın bestesi var.
Özel hayatı farklıydı, kıyafetleri, gösterişi, süslenmesi, saçı, makyajı, sahnesi ama sanat hayatı ile o kadar saygı kazanmıştı ki sanki herkes de onun özel hayatına saygılıydı...Hiç günümüz magazinindeki gibi tartışıldığını duyanınız oldu mu?!
1980 ve 1983 te geçirdiği iki kalp krizi sonrası, 1984 te son kez sahneye çıktı. Sahne yorgunluğundan kalp krizi geçiren Zeki Müren, sanata kalbimi verdim diye ifade ediyordu...
Sonrasında hastalıkları, kiloları sebebiyle kendini soyutlayıp, evine kapandı. Bu haliyle görünmek, hatırlanmak istemiyordu. Ancak 1996 yılında gelen bir teklifi reddedemedi, TRT, İzmir'de onun için bir gece düzenlemek istemişti. Yasak olan sahneye, heyecana rağmen heyecanla kabul etti yıllardır emek verdiği kurumun teklifini.
24 Eylül 1996 da TRT İzmir binasına girdi, her zamanki gibi saçı, kıyafeti özenli...Ama zor hareket ediyor... Kendisine uzatılan özel ödülü aldığında, heyecandan taşıyamıyor, yerine otursa da, dayanamıyor ve stüdyodan çıkmak istediğini belirtiyordu. Onu bu kadar heyecanlandıran hediye, 45 kadar yıl önce TRT de ilk şarkılarını söylediği mikrofon ve yıllar, anılar tabi ki... Kimsenin kendisinin düştüğünü görmesini istemiyor ancak makyaj odasına girer girmez düşüyor ve bir daha kalkamıyor... 
Bursa Emir Sultan Mezarlığına defnedildi. Mirasını Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfına bağışlamıştı. Kültür Bakanlığı ile Bodrum'daki evi müzeye çevrildi ve 8 Haziran 2000'de ziyarete açıldı.
Her yıl yaklaşık 100 bin ziyaretçi alan müzede Zeki Müren'in eşyaları, sahne kıyafetleri, kendi yaptığı tabloları, ödülleri sergileniyor.
Heyecanlanmadan gezmek, hayran olmamak, meraklanmamak, duygulanmamak benim için mümkün olmadı müzede... Ve o kadar istiyordum ki bu müzeye gitmeyi, tüm gün silemedim yüzümden gülümsemeyi...




Kıyafetlerinden biri

Kıyafetlerinden biri

Yatak odasında bir fotoğrafı
Yatak odası




Yatak odası

Yatak odası

Yatak odası

Yatak odası, gecelikleri


Bir kıyafeti

Oturma odası

Oturma odası

Oturma odası



Ah o eski portakal sıkacağı...











Yer döşemesi


Bazı kıyafetleri...



Müzenin üst katında sergilenen takı, kıyafet, ayakkabı, aksesuar...

Bazı takıları

Bazı kıyafetleri







Müzenin bahçesinde Zeki Müren'in aracı. 1976 model, Buick marka

Müze bahçesinde Zeki Müren'in heykeli

Müze duvarında Zeki Müren imzası...




Müze girişi