Bumerang - Yazarkafe

11 Mart 2019 Pazartesi

Karanlıkta Diyalog: Görmeme deneyimi...

5 yıldır bu deneyimi bekliyordum. Abartı gelebilir gerçekten değil...
Karanlıkta diyalog adlı müze ya da deneyim Aralık 2013 te Gayrettepe metro durağında açıldı. Aslında sonrasında 3 yıl tam da yanında çalıştım...Tam hamilelik dönemimde olduğundan ilk zamanlarında gidemedim, sonra da yine iş koşturmaları, çocuğu bırakamama, zaman, hayat bahaneler...
Ve nihayet bugün başardım. Bu başarımı merkür retroya da veriyorum, başlayan işi bitirme dönemi... Darısı diğer isteklere diyerek astroloji dersime son vereceğim:)
Ne bu Karanlıkta Diyalog?, web sayfalarından alıntıyla:
‘’Dünya üzerinde 130’dan fazla şehirde 8 milyondan fazla insana “dokunmuş” Karanlıkta Diyalog deneyimi İstanbul Social Enterprise tarafından 20 Aralık 2013 yılında Gayrettepe Metro İstasyonunda hayata geçirilmiştir.  Karanlıkta Diyalog deneyiminde ziyaretçiler, tamamen karanlık ortamda, görme duyuları yerine diğer duyularını keşfedip geliştirerek hareket etmeleri konusunda görme engelli rehberlerce eşlik edilip yönlendirilirler. Görme engelli rehberler, 60 dakikalık parkurda ziyaretçilerin dokunarak, koklayarak ve duyarak “yeni ve farklı” bir biçimde görmelerini sağlar. Karanlıkta Diyalog’un asıl amacı, görme engellilerin yeteneklerinden faydalanmaktır. Yani bu sergiden yararlananlar aslında görebilenlerdir diyebiliriz. Karanlıkta herkes eşittir. Bir düşünün, kimseyi göremiyorsunuz ve kimse sizi göremiyor. Karanlık’ta Diyalog’da görme engelli bir rehbere güvenmek ve diğerleriyle empati kurmak zorundasınız. Karanlık aslında bir metafor, eğer diyalog varsa karanlık diye bir şey yoktur. Aynı şekilde hiyerarşi de yok.‘’
Biletixten bilet alabildiğiniz gibi, deneyim alanında gişeden de bilet alabilirsiniz. 7 gün açık, 20tl ile 45 tl arası bilerler.8 kişilik bir gruptu bizimki. Hepsi genç enerjik üniversiteli nesil, yani aynı ben:))))))) Girmeden telefon, takı, gözlük gibi eşyalarınızı verdikleri anahtarlı dolaplara bırakmanız gerekiyor. Sonra körlerin kullandığı değnekten alıyor ve başlıyorsunuz...Rehberimiz Yıldırım bey, görme engelli...Diğer rehberlerde öyleymiş. Elektrik kesilmiş gibi değil, göz alışması yok, zifiri karanlık dediğimiz karanlıkta yürümeye, alışveriş yapmaya, vapura, tramvaya binmeye çalışıyorsunuz ki deneyimde her yer güvenli, düz... Benim ana hissim genelde endişe oldu sanırım...Biraz korku...Oysa hiç bir anda yalnız başınıza halletmek zorunda kalmıyorsunuz. Böyle bakınca gerçekte yaşamak ne zor olmalı:( Ayrıca kitap okumayı, sinemayı deneyimliyorsun. En güzel kısmı ise en sondaydı, gerçekten görme engelli ya da kendi deyimiyle kör olan rehberimizle muhabbet. Ne isterseniz sorun dedi ve gerçek hayattan da bilgiler aldık. Kendisi sonradan görme kaybı yaşamış ve doğuştan kör olanlarla tek farkın renkleri bilmek olduğunu düşünüyor... 
*Kör yada görme engelli ne denilmeli? Tartışmalı konu imiş...
*Diyalog varsa karanlık yoktur! Hayatımızı zorlaştıran da kolaylaştıran da insanlar diyorlar...
*Görmeyen insanların sadece %5i tek başına sokağa çıkıyormuş.
*Karşıdan karşıya geçerken yardımcı olmak için kollarına girmeyin. Heleki birden yanlarına sokularak sakın! İsteyip istemediğini sorduktan sonra, sizin dirseğinizi ya da omzunuzu tutarak takip etmelerine destek olun.
*Toplu taşımada gürültü yapmayın ki doğru adres için tek yolları olan anonsu duyabilsinler. Anons yok ise şöför/görevliyi uyarın.

Yani duyarlı olun, anlamaya çalışın. Saygılı olun, sevgi duyun, empati deneyin...Belki güzelleşir dünya... 

İyi ki...


Ekşi sözlük yorumları da tavsiye edilir:
https://eksisozluk.com/dialogue-in-the-dark--4189404



Deneyim alanları: Park, market, tramvay, sinema, vapur, cafe...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder